Şehirler farklı olaylar benzer, önce Ankaragücü- Rizespor kavgası şimdi de Fenerbahçe ile Trabzonspor
Feramuz ERDİN
Toplumda artık her alana yayılmış olan bölünmüşlük, rekabet hissi, empati yoksunluğu ve nihayetinde şiddet dürtüsü karşıtlığın olduğu her yerde olduğu gibi spor müsabakalarında da en büyük risk haline geldi.
MÜSABAKA ÖNCESİ TOPLANTILAR
Sporda şiddetin ve başka olumsuz durumların yaşanmaması için her müsabaka öncesinde bir dizi toplantılar yapılır. Öncelikle il bazında spor güvenlik kurulu günler öncesinden yapılacak müsabaka ile ilgili tüm güvenlik risklerini değerlendirir; ev sahibi ve misafir takımın talepleri varsa bunları göz önünde bulundurarak, müsabakada alınacak genel güvenlik tedbirlerinin çerçevesini belirler. Hatta çok riskli durumlarda buradan misafir takımın seyircisiz oynaması gibi bir karar bile çıkabilir.
Müsabaka günü sabahtan yapılan koordinasyon toplantısına ise TFF temsilcisi, müsabaka güvenlik amiri ile rakip takımların yöneticileri katılarak genel durumu değerlendirir. Gereken ilave güvenlik tedbirleri varsa bunlar ortaya konur.
YEREL DAYANIŞMA DUYGUSU GÜVENLİK RİSKİ SEBEBİ
Kim ne derse desin, sadece müsabaka zamanlarında güvenlik tedbiri planlanan devasa stadyumlara günler öncesinden ve hatta bazen müsabaka günü bile yasaklanan maddeleri sokmak, biletsiz olarak içeriye sızmak mümkündür. Bunda stadyumun yapısal durumu kadar, yerel personelin tutumu da etkili olur. Özel güvenlikler ile diğer görevliler zaten o semtin çocuğu iken, genel kolluğun da çalıştığı yere sempati duyması hayatın bir gerçeğidir.
Bu gerçekler doğrultusunda, bir diğer tedbir olarak TFF’nin müsabakada yaşanan olumsuzluklar sonrasında PFDK üzerinden cezalar tayin etmesi caydırıcılık amaçlıdır. Suç olan durumlar da ayrıca adli kovuşturmaya konu olur.
SAHADA MASKELİ, MIZRAKLI ŞAHISLAR
Doğal olarak Trabzonspor ve Fenerbahçe müsabakası sonrasında, müsabakanın kaybedeni olan Trabzonspor taraftarının üzgün, endişeli ve tepkili olması beklenmelidir. Ancak seyircinin sahaya girebilmesi ve futbolcular ile birebir yumruklu, mızraklı kavgaya tutuşabilmeleri güvenlik açısından yaşanan bir zafiyetin göstergesidir.
Müsabaka biter bitmez polisin sahada yoğun güvenlik tedbiri alarak hakem heyetini ve misafir takım sporcularını bir çemberin içinde koruma altına alması gerekiyordu. Bu arada olaylara karışan kişilerin çok kısa sürede tespit edilerek stadyum dışında yakalanmasını da polisin hanesine artı olarak yazmak gerekiyor.
GEÇİNMEYE NİYETİMİZ OLMALI
Nihayetinde bir topun peşinde galibiyet için koşturan 22 kişilik bir spor müsabakası olarak da tarif edebileceğimiz futbolun, amaçlananın aksine taraflar arasında dostluğa değil toplumsal kamplaşmaya ön ayak olması açıkçası bizi düşündürmelidir. İstenmeyen olayların yaşanmasına rağmen yine de kazasız –belasız olarak nitelendirebileceğimiz şekilde sona eren olayları kaşımak, sert açıklamalar ile karşı tarafı sürekli tahrik etmek ve tabiri caizse el yükseltmek bundan sonrası için doğru adımlar değildir.
Kulüp yöneticilerinin acilen bir araya gelerek anlaşması, topluma birlikte dostluk ve fair play mesajları vermesi daha hayırlıdır.
patronlardunyasi.com